24 Kasım 2024 Pazar
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı olumsuz hava koşullarının yarın da devam edeceğini belirterek, tedbirli olunmasını istedi
Alkollün etkisinde olan genç, tartıştığı kişiyi bıçakla yaraladı
Azerbaycan'dan tanınmaya yönelik tam destek mesajı
Kayıp Aranıyor Ela Kılıç Heryerde Aranıyor
Erdoğan`ın KKTC ziyaretindeki aykırı sesler şaşkınlık mı?
Elbette ki hayır.
Bizler bu tür saygısız, kişiliksiz ve ahlaksız sürekli tepkileri yaşadıkça aslında olaylara alıştık ve şaşkınlık duygumuzu kaybettik.
Evet ben şaşırmadım zira orada tepkisini ortaya koyanların yedi cibilliyetini bilirim.
Onlar Türkiye dolayısı ile Türk düşmanlıklarını her seferinde yırtık bir ses ve aşağılık bir kompleksle ortaya koyuyorlar.
Haa bir de alabildiğince iki yüzlüler.
İktidar onlarda iken Erdoğan’la görüşmek için sıraya girenler, görüşmeleri üzerinden bol bol nutuk atanlar, şimdi muhalif olmanın ızdırabı ile kişiliksiz tepki vermektedirler.
Bu tipler kim mi?
Kendini biraz Lüziyan, biraz Venedik, biraz Yunan sayan ve nefretini Türk Milletine karşı kusan ve kendilerini tarifle `KIBRISLILIK` diye bir millet yaratmaya dejenere olmuş zavallılar.
Ada da olduğum yıllarda ANNAN PLANI`nın tartışmalarının en ateşli dönemleriydi.
`KIBRISLILIK` tezini ortaya atan kalemlerin başında gelen bir yazar aynen şu cümleleri kullanıyordu;
‘‘Biz Kıbrıslılar, Kıbrıslı kimliğimizi, Türklüğümüzden ve Elenliğimizden önde tutarız. Pasaportlarında, milleti ‘Kıbrıslı’ diye yazmaktadır. Kıbrıslılığı beğenmeyip, Türklüğü veya Elenliği önde tutanlar; bu ülkeyi terk etsinler’’
Bunlar nasıl mı ortaya çıktılar ?
Osmanlı parçalanıp toprakları tek tek elden gittiği dönemlerde ada İngilizlere kiralandı. O dönem adada 3 tür insan düşüncesi ortaya çıktı.
Birinci kesim; `Hemen Anadolu`ya gidelim ve milli mücadeleye başlayalım, orada zafer kazanılmadan burada Türk varlığı zaten kalmaz ` fikrini savunuyordu. Ve bu kesim oldukça fazla bir şekilde Türkiye`ye göç eden kesim oldu. Gerek milli mücadele dönemi, gerek sonraki cumhuriyetin temellerinin atılma devirlerinde bu insanlar çok önemli roller üstlendiler. Örnek mi istersiniz; Alparslan Türkeş
İkinci Kesim; `Anadolu`ya gidelim ama bir bölümümüz de burada kalsın. Anadolu İstiklalini kazandığı zaman hem gidenler geri gelsin. Hem burada Türklük ateşi yeniden yakılsın ve vatan toprağı elden çıkmasın.` diyordu. İşte bu kesim Fazıl Küçük, Denktaş`ların dedeleri yani VOLKAN`la başlayan TMT ile devam eden bir ruhun temsilcilerdir.
Açıkça söylemek gerekirse eğer bu insanlar olmasaydı bugün adada Türk ve Müslümanlıktan bahsetmek mümkün değildi.
Üçüncü Kesim; `Bunlar biz bunların hepsinden farklıyız, bu adada yüzyıllardır farklı milletleri bir arada tutan unsurlarız. Kimimiz Lüzinyan, Kimimiz Venedik, Yunan, Rum, Türk`üz` diyen kesimdi. Bunların felsefesi ise Avrupa`ya göçmek ve adadaki sorunlar bitince tekrar geri gelmek Kıbrıslılığı savunmaktı.
Öyle de yaptılar!
İşte aslında Erdoğan’a karşı protestonun bilinç altı nefreti buradan kaynaklanmaktadır.
bu sloganını atanlardır.
Onlar aslında Erdoğan düşmanı falan değiller MİLLET düşmanıdırlar.
Adlarını Musatafa, Ali vs… olduğuna bakmayın tefekkürleri sapmıştır.
Çünkü Erdoğan`ı sevmemek başka, bir ülkenin cumhurbaşkanı makamına saygı duymak başkadır.
Bu yüzden lafın hangi ağızdan çıktığına bakmak lazım.
Evet, bu ağızlar tarihi Türk düşmanıdır ve bu düşmanlığı asla değişime ulaşmayacaktır.
Zira değişim sadece insanlar içindir!
Biz de bu yazıyı anlayan olur diye insana yazdık.
“Hayatım boyunca tek amacım vardı Türkiye’yi adaya çıkarmak” diyen Denktaş’ın ruhu şad oldun.
Kıbrıs Türkiye’dir…