Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Yönetim Kurulu, ülkenin iki doz aşı olmuş kişilerin girişine karantinasız olarak açılmasının uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi. Birlik tarafından yapılan açıklamada, böyle bir uygulamanın halk sağlığı açısından “çok riskli bir adım olacağı” kaydedildi.

Birlikten yapılan yazılı açıklamada, COVID-19 pandemisinin dünyada, yakın coğrafyamızda ve ülkede sürdüğü anımsatılarak, varyant virüslerin gelişimi ile virüsün bulaşıcılığının artmasına bağlı olarak hasta sayısında ve hastane kapasitesinin kullanımında artış olduğu ve bunun devam etmesinin beklendiği belirtildi.

Başbakanlık tarafından bugün bir açıklama yapılarak; hükümet tarafından 1 Nisan itibarı ile iki doz aşısını olmuş kişilerin ülkeye karantinasız girişlerine izin verilmesinin planlandığının açıklandığı hatırlatılan birlik açıklamasında, Birlik Yönetim Kurulu’nun, KTTB COVID-19 Bilimsel Kurulunun görüş ve önerileri doğrultusunda bu konuda yaptığı değerlendirmeye yer verildi.

Açıklamada, iki doz aşı yapılmış kişilerin kendileri hasta olmaktan korunmaya başlamış olsalar bile virüsü başkalarına bulaştırabileceğine dair bilimsel veriler bulunduğu, ülkede tüm toplumun aşılanmasının tamamlanmadığı kaydedildi.

Ülkede yaygın olarak kullanılan aşılar sonrası beklenen toplum bağışıklık yanıtının oranının COVID-19’un toplumsal yayılımının hızını kesmekte ne derece etkili olacağının henüz bilinmediği belirtilen açıklamada, bu nedenlerle ülkenin iki doz aşı olmuş kişilerin girişine karantinasız olarak açılmasının şu anda uygun olmadığının kararlaştırıldığı ifade edildi.

“ÇOK RİSKLİ BİR ADIM”

KTTB açıklamasında, “Önümüzdeki süreçte bu konudaki bilimsel verilerin artması ile konunun yeniden değerlendirilmesinin uygun olacağını, 2 doz aşı yapılmış kişilerin ülkeye girişlerinde PCR test veya başka bir test talep edilmesi durumunda bile bu aşamada böyle bir uygulamanın halk sağlığı açısından çok riskli bir adım olacağını belirtmek isteriz.” denildi.

İçinde bulunulan kapanma ile toplumun her kesiminde artmakta olan sosyoekonomik ve psikolojik sorunlar dikkate alındığında yeniden kapanmaya yol açabilecek bu gibi kararların çok temkinli ve bilimsel veriler temelinde alınması gerektiği vurgulandı.